SonTahlil

Tasarım politiktir.

29 Ocak 2010 Cuma

Yurttan Tasarım Meseleleri (10)

[Türkiye'nin Fordizm'den Postfordizm'e geçişinin resmi ağızdan duyurulmasıdır.]

Ulusal basında karşılaştığım günlük haberlerden, üzerine tasarımın da söyleyecek bir sözü olabileceğine inandıklarımı "Yurttan Tasarım Meseleleri" başlığı altında bu blog'a taşıyorum.

Anadolu Ajansı'nın 28 Ocak 2010 tarihinde geçtiği haberden alıntıdır. [Kaynak: http://www.ekotrent.com/haber/20100128/Ergun-Seri-uretiim-onemini-yitirdi.php]


ERGÜN: SERİ ÜRETİM ÖNEMİNİ YİTİRDİ

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, fabrikasyonun önemli olduğunu, ancak dünyanın yaşadığı değişim sonucu seri üretimin eski önemini yitirmeye başladığını belirtti.

Ergün: Seri üretiim önemini yitirdi

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, fabrikasyonun önemli olduğunu, ancak dünyanın yaşadığı değişim sonucu seri üretimin eski önemini yitirmeye başladığını belirterek, ''Yaşadığımız postmodern dönemde ürüne değil müşteriye odaklanmak gerekiyor'' dedi.

Ergün, Türk Tasarım Danışma Konseyi bünyesinde gerçekleştirilen ''Tasarım Strateji Belgesi ve Eylem Planı Çalıştayı''nda, Tasarım Konseyi'nin temel kuruluş amacının ülkeyi geleceğin yeni dünyasında üst seviyelere taşıyacak tasarım stratejilerinin ve politikalarının belirlenmesi olduğuna değindi.

Günümüzde ülkelerin ve şirketlerin rekabet gücünü korumada ve artırmada en önemli araçlardan birinin tasarım faaliyetleri olduğunu vurgulayan Ergün, ancak Türkiye'nin tasarım konusuna bugüne kadar gereken önemi vermekte geç kaldığını, bu nedenle gelişmiş ülkelerle aradaki açığı kapatmak için çok daha fazla emek ve mesai harcamak zorunda olduğunu ifade etti.

Bakan Ergün, ''Geç kalmış olmamız, geride kalacağımız anlamına gelmiyor. Gerekli emeği ve zihni faaliyeti ortaya koyabilirsek, potansiyelimizi açığa çıkarabilirsek bu farkı kapatabilir hatta daha ileri noktalara ulaşabiliriz'' dedi.

Tasarımın bir hedeften ziyade bir süreç, devamlılığı olan bir konu olduğunu, bu nedenle tasarımla ilgili hedeflere ulaşmanın yeterli olmadığını, ulaşılan seviyede istikrar ve süreklilik kazanmak gerektiğini kaydeden Ergün, ''Lafla peynir gemisi yürümez derler. Gerçekten de sadece konuşarak bir şeyler yapmak, bu ülkeye hizmet etmek mümkün değildir. Burada konuştuklarımızın sadece laftan ibaret olmaması için, dilek ve temennilerden ibaret olmaması için, somut adımlar atma konusunda da irademizi ortaya koyacağız'' diye konuştu.

Türkiye'nin dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olma hedefine işaret eden Ergün, bunu oluşturmak için gereken stratejilerden birinin tasarım stratejisi olduğunu söyledi.

-''ORTAK AKLA, BİRBİRİYLE BÜTÜNLEŞİK POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR''-

Tasarım politikalarının, ekonomik olduğu kadar sosyal ve kültürel faydalarını da görmek gerektiğine dikkati çeken Ergün, şöyle devam etti:

''Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi işsizliktir. İşsiz kardeşlerimizin sorunlarını çözmek için yeni yatırımlara, yeni ürünlere ihtiyacımız var. Tasarım sektörünün gelişmesiyle kazanacağımız rekabet gücü, istihdam artışına da önemli katkılar sağlayacaktır. Önümüzdeki yeni dönemin sunduğu imkanlardan yararlanmak için, tasarımı kalkınma hedeflerimizin, büyüme stratejilerimizin temeline oturtmalıyız. İyi tasarım faaliyetlerine imza attığımız takdirde, yeni teknolojinin öncülerinden biri olmayı başarabiliriz. Türkiye olarak, farkımızı hissettirecek tasarımlar ortaya çıkarmak durumundayız. Ancak bu şekilde giremediğimiz pazarların kapıları Türkiye'ye açılacaktır. Bu nedenle önümüzdeki dönemde, yeni ve özgün tasarımlarımızla uluslararası piyasalarda 'biz de varız' demeliyiz.''

Son dönemde gittikçe önem kazanan tasarım faaliyetlerinin artık firmaların gündemine girmeyi başardığını dile getiren Ergün, birçok firmanın bu konuya titizlikle eğildiğini ve oldukça başarılı sonuçlar elde ettiğini söyledi.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, ''Ancak tek tek bireylerin veya firmaların çalışmalarıyla bir yere varmak oldukça zordur. Tasarım konusunda ortak bir akla, birbirleriyle bütünleşik politikalara ihtiyaç vardır. Böyle kapsamlı çerçeveleri oluşturabilirsek, bu münferit çalışmaların ekonomiye etkisini daha belirgin hale getirmek mümkün olabilir. Bir firmanın veya bir şahsın tasarım çalışmalarına olduğu kadar, ortak bir Türk tasarım anlayışına da önem vermeli, böyle bir anlayışı iş dünyamızın temel özelliklerinden biri haline getirmeliyiz'' şeklinde konuştu.

-''ÜRETİM FABRİKALARDA DEĞİL ZİHİNLERDE YAPILIR''-

Türkiye'de yıllarca sanayinin sadece üretim olarak algılandığını, üretim gibi geniş bir alanın sadece fabrikada yapılan bir faaliyete indirgendiğini ifade eden Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Üretim sadece fabrika aşamasını içermiyor. Kalite yönetiminden tasarıma, pazar araştırmasından ambalajlamaya, satış sonrası hizmetlerden pazarlamaya kadar birçok alan, aslında üretim sürecinin birbirlerinden ayrılamayacak parçalarıdır. Yaşadığımız küresel kriz de bu gerçeği göstermiştir.

Üretimin her aşamasında başarılı olan firmalar, krize karşı daha dayanıklı duruş sergilemiş, kriz döneminde dahi başarılı olmaya devam etmiştir. Fabrikasyon elbette önemli bir şey, ancak dünyanın yaşadığı sosyal, kültürel ve teknolojik değişim sonucu, seri üretim eski önemini yitirmeye başlamıştır. Yaşadığımız postmodern dönemde, ürüne değil müşteriye odaklanmak gerekiyor. Ürününüzün niteliğini ve geleceğini müşterinin memnuniyeti belirliyor. Artık her ülke hatta her birey, aldığı üründe kendi beğenilerini daha fazla görmek istiyor, ürünü kişiselleştiriyor, kullandığı ürünle kendi kişiliği arasında sıkı bir bağ kuruyor. Önümüzdeki süreçte artık sanayiyi bir üretim değil, tasarım süreci olarak ele almak zorundayız. Şunu unutmayalım, üretim fabrikalarda değil, zihinlerde yapılır.''

-''TASARIM BAŞVURULARI 6 BİN 300'E ULAŞTI''-

Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün, Konsey çalışmalarının özellikle Türkiye'de işletmelerin yüzde 99,8'ini oluşturan KOBİ'ler üzerine odaklanmasının önemli olduğunu vurgulayarak, ''Şunu herkesin bilmesi gerekir; Türkiye, eski usul ve yöntemlerle gelebileceği seviyeye gelmiştir. Eski yöntemlerle belki bir miktar daha ilerleyebiliriz ama büyük ülke olma hedefimize ulaşamayız. Eski köye yeni adet getirmekten korkmayalım. Bununla da yetinmeyip eski köylerin yanına yeni köyler kuralım'' diye konuştu.

Nihat Ergün, Türkiye'de son yıllarda tüm sınai mülkiyet başvurularında olduğu gibi tasarım başvurularında da önemli artışlar yaşandığını, 2002'de 3 bin 800 olan başvuru sayısının yüzde 65 artarak 2009 yılında 6 bin 300'e, 20 bin olan tasarım sayısının da yüzde 35 artarak 27 bine ulaştığını bildirdi.

AA

Etiketler: , , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa